Genel anlamıyla her yaratım bir tohumdan türer ve o tohum köklenip, bütünü yaratabilmek için türünün tüm bilgisini taşır. Daha özel bir anlatımla, tohum; tanımlanabilen öz, köklenen gerçektir ve hiç yok olmayan, aralıksız bir devinimle tekrar tekrar doğan, ait olduğu bütünün bilgisini ve kültürünü en temel yapıda sürdüren kesintisiz bilgi taneciğidir. Diğer bir yandan tohum, kendi bünyesinde henüz ortaya çıkmamış olan fakat eyleme geçtiğinde varoluşu oluşturan gücü, başka bir deyişle potansiyel enerjiyi de barındırır.

Tarih boyunca hemen hemen bütün uygarlıklarda tohum; ruhun, doğumun, yaşam döngüsünün, uyanışın, karanlık ve aydınlık arasındaki dengenin, cehaletten bilgeliğe geçişin, üretimin sembolü olmuştur. Doğru şekillerde korunan bir tohum uygun koşullara ulaştığında verimli ürünler veren bir varlığa dönüşür. Yüzlerce yıl önce saklanmış tohumların günümüzde yeşerdiği ve hasat verdiği görülmüştür. Anadolu’da insan eliyle ekilen ilk tohum sonrasında günümüz medeniyet tanımının ilk adımları atılmış, zincirleme bir şekilde tarım toplulukları kurulmuş, insan nüfusu artış göstermiş, uzmanlaşılan iş türleri, ticaret, inançlar, askeri kuvvetler, devlet kurumları ile bürokrasi ve yazı geliştirilmiştir.

İlk aşamasında toprağın altında, karanlıklarda gizlenip, görünmeyen o çok küçük parçada saklı olan bilgi ve güç; zaman içerisinde, mevsimlerin döngüsüyle birlikte yağmurla, rüzgarla, güneşle beslenip büyüyerek kabuğundan çıkar, yeşerir, filizlenir, fidan olur ve nihayetinde meyve veren bir hayat / bilgi ağacına dönüşür. 

Benzer şekilde, TOHUM türünün en iyisi bilgi, kaynak, kabiliyet ile insan unsurlarını bir araya getirerek; başkalarının ulaşamayacağı seviyede ürünler oluşturmaya ve kıyaslanamaz tümleşik hizmetler vermeye devam ediyor. “TOHUM”, dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar; müşterilerimizin, paydaşlarımız ile katılımcılarımızın en zor şartlarda dahi yönlerini bulmalarını sağlayan, başarıya ulaşmalarında rehberlik eden varlığımızın, ilkelerimizin ve hizmetlerimizin parolasıdır …